the sense of smell

English - Turkish

Definition of the sense of smell in English Turkish dictionary: koklama duyusu
scent: kolonya
sense of smell: (Tıp) koku alma
scent: güzel koku
scent: parfüm
Onun egzotik parfümünün hoş bir kokusu var. - Her exotic perfume has a subtle scent.
scent: (hayvan) koku alma gücü
scent: koku ile doldurmak
scent: koklayarak izini aramak
scent: kokusunu almak
scent: sezi
sense of smell: koklama duyusu
sense of smell: koku duyusu
Bu köpeğin keskin bir koku duyusu var. - This dog has a keen sense of smell.
scent: (fiil) kokusunu almak, sezmek
scent: (isim) iz kokusu
scent: (isim) koku; güzel koku, esans
scent: (fiil) güzel koku saçmak
the sense of: duygusu
scent: (fiil) kokusunu almak, sezmek, iz sürmek, koku yaymak
scent: {f} koklayarak izini aramak; koklayarak bulmak
scent: {f} koku yaymak
scent: {f} iz sürmek
scent: (isim) koku, esans, güzel koku, iz kokusu, seziş, kokusunu alma
scent: {f} kokusunu almak, sezmek
scent: {i} (güzel) koku

English - English

Definition of the sense of smell in English English dictionary: scent
I believe the bloodhound has the best scent of all dogs.
sense of smell: one of the five senses, ability to perceive odors

the sense of smell

Turkish pronunciation

dhi sens ıv smel

/ᴛʜē ˈsens əv ˈsmel/ /ðiː ˈsɛns əv ˈsmɛl/

History

Favorites