O donanımla ilgilenir.
 - He deals in hardware.
Yazılım donanımın hızlanmasından daha hızlı yavaşlıyor.
 - Software is getting slower more rapidly than hardware becomes faster.
Tom biraz çivi almak için hırdavatçı dükkanına gitti.
 - Tom went to the hardware store to buy some nails.
Hırdavatçı dükkanı parkın yanındadır.
 - The hardware store is near the park.
Hırdavatçıda bir merdiven satın alıyorum.
 - I am buying a ladder in the hardware store.
Hırdavatçıya git ve vidaları al.
 - Go to the hardware store and get screws.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
 - Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.