English - Turkish
Definition of the person or people that in English Turkish dictionary
- who
- kim
O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
-He doesn't know who built those houses.
Afedersiniz, bu kadın kim?
-Excuse me, who is this woman?
- who
- kime
Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.
-Tom thought Mary knew who to turn the report in to.
Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.
-Tom doesn't know who he can trust anymore.
- who
- whose kimin
- who
- whom kimi
- who
- World Health Organization Dünya Sağlık
- who
- There is one man to whom I can trust a fortuna Paramı güvenerek bırakabileceğim bir adamHe is the one from whom you can get the answer Cevabı öğrenebileceğiniz kişi odur
- who
- kim: Who are you? Kimsiniz? "Who went to the party?" "Deniz and Yeliz went to the party." "Partiye kimler gitti?" "Partiye Deniz ve
- who
- -en
- who
- -an
- who
- dünya sağlık komitesi
- who
- -dığı
- who
- ki ona
- who
- -diği
- who
- ki onu
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
-It was so foggy I couldn't tell who it was.
Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.
-Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.
- who
- {z} 1. kim: Who are you? Kimsiniz? "Who went to the party?" "Deniz and Yeliz went to the party." "Partiye kimler gitti?" "Partiye Deniz ve
Related Terms
English - English
Definition of the person or people that in English English dictionary
- who
It was a nice man who helped us.
the person or people that
Hyphenation
the per·son or peo·ple thatTurkish pronunciation
dhi pırsın ır pipıl dhıtPronunciation
/ᴛʜē ˈpərsən ər ˈpēpəl ᴛʜət/ /ðiː ˈpɜrsən ɜr ˈpiːpəl ðət/
Resimler
History
Favorites