the one immediately past

listen to the pronunciation of the one immediately past
English - Turkish

Definition of the one immediately past in English Turkish dictionary

last
son

Son olarak o Amerika'ya gitti. - Lastly, she went to America.

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

last
{f} sürmek

Tom son dört yılda iki kez alkollü araba sürmekten mahkûm edildi. - Tom has been convicted of drunken driving twice in the last four years.

last
{s} geçen

Geçen yıl Londra'ya gittik. - We went to London last year.

Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu. - Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.

last
{f} dayanmak
last
bitmemek
last
son olarak

Tom son olarak vardı. - Tom was the very last to arrive.

Onu son olarak ne zaman gördün? - When did you see her last?

last
herkesten sonra
last
en son

En sonunda hatasını anladı. - At last, he realized his error.

Çin'e gittiğim en son zaman, Şangay'ı ziyaret ettim. - The last time I went to China, I visited Shanghai.

last
herşeyden sonra
last
{f} sür

Konuşma otuz dakika sürdü. - The speech lasted thirty minutes.

Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim. - I had my driver's license renewed last month.

last
{i} ölüm

Sadece ölüm kaldığında, son çare yiyecek için yalvarmaktır. - When only death remains, the last resort is to beg for food.

Geçen yıl Flipinlerde, depremler ve deprem dalgaları 6000'den fazla kişinin ölümüne sebep oldu. - Last year in the Philippines, earthquakes and tidal waves resulted in the deaths of more than 6,000 people.

last
en sonra
last
{i} kundura kalıbı
last
sonuncu olarak
last
(zarf) son, sonunda, sonuç olarak, son kez, son olarak
last
en nihayet
last
gayet
last
son kez

Son kez bir ağaca ne zaman tırmandığımı hatırlamıyorum. - I don't remember the last time I climbed a tree.

Onu son kez gördüğümden beri Shelly gerçekten büyümüş. - Shelly's really filled out since the last time I saw her.

last
son mudafaa
English - English
last

Last time we talked about this was in January.

the one immediately past

    Hyphenation

    the one im·me·di·ate·ly past

    Turkish pronunciation

    dhi hwʌn îmidiıtli päst

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈhwən əˈmēdēətlē ˈpast/ /ðiː ˈhwʌn ɪˈmiːdiːətliː ˈpæst/
Favorites