English - Turkish
Definition of the official who preside over a tennis game sat on a high chair in English Turkish dictionary
- umpire
- (Spor) yardımcı hakem
- umpire
- (Ticaret) tahkimde üçüncü hakem
- umpire
- hakem
Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.
-I was asked to umpire the game.
Hakem topa vuran oyuncuya seslendi.
-The umpire called the batter out.
- umpire
- {f} hakemlik yapmak
- umpire
- {i} yargıcı
- umpire
- (fiil) hakemlik etmek
- umpire
- hakemlik yap
Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.
-I was asked to umpire the game.
- umpire
- {f} hakemlik etmek
- umpire
- (Askeri) HAKEM: Kara, hava veya eğitim manevralarını, belirli kaidelere göre müşahede ve takip ederek hükümler veren ve bu hükümlere göre birliklerin sevk ve idaresini yönelten ve harekatı kıymetlendiren subay
Related Terms
English - English
Definition of the official who preside over a tennis game sat on a high chair in English English dictionary
- umpire
the official who preside over a tennis game sat on a high chair
Hyphenation
the Of·fi·cial who pre·side over a ten·nis game Sat on a high chairTurkish pronunciation
dhi ıfîşıl hu prizayd ōvır ı tenıs geym sät ôn ı hay çerPronunciation
/ᴛʜē əˈfəsʜəl ˈho͞o prēˈzīd ˈōvər ə ˈtenəs ˈgām ˈsat ˈôn ə ˈhī ˈʧer/ /ðiː əˈfɪʃəl ˈhuː priːˈzaɪd ˈoʊvɜr ə ˈtɛnəs ˈɡeɪm ˈsæt ˈɔːn ə ˈhaɪ ˈʧɛr/
Resimler
Favorites