the natural world or ecosystem

listen to the pronunciation of the natural world or ecosystem
English - Turkish

Definition of the natural world or ecosystem in English Turkish dictionary

environment
ortam

Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var. - Children need a happy home environment.

Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli. - To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.

environment
{i} çevre

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak. - Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.

O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı. - He made an admirable speech about protecting the environment.

environment
{i} etraf
environment
(Askeri) Çevre muhit
environment
(Askeri) ÇEVRE ŞART VE ETKİLERİ, ÇEVRE (HV.): Bulunulan yer, çevre teçhizatı ve içindeki canlıların harekat özelliklerini, hava sıcaklığı, nem ve bulaşıcı etkilerini, harekat usulleri, ivme, şok, titreşim ve radyasyon durumlarını içine alan bütün şart ve etkilerin toplu ifadesi
environment
(Tıp) Dış etkiler
environment
içinde bulunan şartlar
environment
mekan
environment
(Tıp) environman
environment
(Tıp) Çevre, etraf, civar
environment
{i} çevre, muhit
English - English
environment
the natural world or ecosystem

    Hyphenation

    the na·tu·ral world or e·co·sys·tem

    Turkish pronunciation

    dhi näçrıl wırld ır ikōsîstım

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈnaʧrəl ˈwərld ər ˈēkōˌsəstəm/ /ðiː ˈnæʧrəl ˈwɜrld ɜr ˈiːkoʊˌsɪstəm/
Favorites