Hareketli resimler umurumda değil.
- I don't care for moving pictures.
Kediler genellikle hareketli araçlar tarafından ezilirler.
- Cats are often run over by moving vehicles.
Biz küçükken babam bize dokunaklı hikayeler okurdu.
- When we were small, father used to read us moving stories.
Sami'nin ifadesi son derece dokunaklıydı.
- Sami's testimony was extremely moving.
Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
- This song is so moving that it brings tears to my eyes.
Biz gelecek ay taşınıyoruz.
- We are moving next month.
Tom John ile gelecek hafta taşınıyor.
- Tom is moving in with John next week.
Şebeke gösterinizi başka bir zaman aralığına taşıyor.
- The network is moving your show to another time slot.
Sadece birkaç şeyi yeni evimize taşıyoruz.
- We're just moving a few things to our new home.
Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
- In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
- In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
Kas ve sinir erimesi hastalığı vücudunuzu hareket ettirmek için gerekli sinirleri ve kasları tahrip ediyor.
- ALS slowly destroys the nerves and muscles needed for moving your body.
İnanılmaz etkileyici bir hikaye.
- It's an incredibly moving story.
Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
- Moving a huge boulder is going to be very hard.
Arabanızı hareket ettirmemin bir sakıncası var mı?
- Would you mind my moving your car?
Sürücü, önündeki araç hareket etmediği için bağırıyordu.
- The driver was shouting because the car in front of him wasn't moving.
Hareket etmeye devam etmek zorundayız.
- We've got to keep moving.
Sırtımda hareket eden bir şey hissettim.
- I felt something moving on my back.
Hareket eden bir trenden atlamak tehlikelidir.
- It's dangerous to jump off a moving train.
Tom Boston'a taşınmayı düşünüyor.
- Tom is thinking about moving to Boston.
Doğrusu, her gün oraya arabayla gitmenin taşınmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
- Honestly, I would think driving there daily is better than moving.
Lütfen hareket ederken pencereden dışarı eğilmeyin.
- Please don't lean out of the window when we're moving.
moving pictures.
The rats' movings are willed movements.
a moving story.
... and now with the current downturn, they’re moving back in those directions. Again, ...
... Newton said something like this, he said, "Oh, that's easy. That comet is moving at ...