the mother of your father or mother

listen to the pronunciation of the mother of your father or mother
English - Turkish

Definition of the mother of your father or mother in English Turkish dictionary

grandma
nine

Noel için nineme bir gömlek vereceğim. - I'll give grandma a shirt for Christmas.

grandmother
{i} anneanne

Kız kardeşim anneanneme benzer. - My sister resembles my grandmother.

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

gran
nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur. - Tom speaks French to his grandparents.

gran
büyükanne

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir. - Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.

grandma
büyük anne

Büyük anne hamur ona yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti. - Grandma sprinkled flour on the rolling pin so the dough wouldn't stick to it.

Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz. - We're worried about Grandma and Grandpa.

grandma
büyükanne

Büyükannem sadece biraz çorba içti. - My grandma just drank a bit of soup.

Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir. - Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.

gran
i., k.dili. nine, büyükanne
gran
(Tıp) Tane, tanecik anlamına önek
gran
(isim) nine
grandma
i., k.dili. nine, büyükanne
grandma
{i} babaanne

Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı. - After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.

Babaannem 75 yaşında. - My grandma is 75 years old.

grandma
{i} anneanne

Anneannemin bir ikizi var. - My grandma has a twin.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

grandmother
{i} nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim. - Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.

English - English
granny
gran
grandmother
grannie
grandma
The mother of one's father or mother
grandmother
the mother of your father or mother

    Hyphenation

    the moth·er of your Fa·ther or moth·er

    Turkish pronunciation

    dhi mʌdhır ıv yôr fädhır ır mʌdhır

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈməᴛʜər əv ˈyôr ˈfäᴛʜər ər ˈməᴛʜər/ /ðiː ˈmʌðɜr əv ˈjɔːr ˈfɑːðɜr ɜr ˈmʌðɜr/
Favorites