Keşke Tatoeba'da daha fazla azınlık dilleri olsa.
 - I wish there were more minority languages in Tatoeba.
Kadınlar bir azınlık değildir.
 - Women are not a minority.
Dan ufak yaralarla kurtuldu.
 - Dan survived with minor injuries.
Tom ufak yaralar aldı.
 - Tom received minor injuries.
Bu sadece küçük bir başarısızlık.
 - It's only a minor setback.
Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir.
 - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
 - Minors can't come in here.
Reşit olmayan birinin refahını tehlikeye düşürdüğünüz için tutuklusunuz.
 - You're under arrest for endangering the welfare of a minor.