Yaralı adam yardım için bağırdı.
- The injured man cried for help.
O, yerde yaralı yatıyordu.
- He lay injured on the ground.
Bir trafik kazasında ciddi biçimde yaralanmıştı.
- He was seriously injured in a traffic accident.
Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.
- Tom might be seriously injured.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
Yaralılar ne kadar kan kaybetti?
- How much blood has the injured lost?
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...