the highest point

listen to the pronunciation of the highest point
English - Turkish

Definition of the highest point in English Turkish dictionary

pinnacle
{i} zirve

O şu anda durdurulamaz fakat sorun onun kariyerinin zirvesinde ne kadar kalacağıdır. - He's unstoppable right now but the question is how long he can remain at the pinnacle of his career.

İnsan gerçekten yaratılışın zirvesi midir yoksa sadece bir hilkat garibesi midir? - Is man really the pinnacle of Creation, or just a freak of nature?

apogee
zirve
apogee
gücün/başarının zirvesi
apogee
en yüksek ya da en uzak çekit
pinnacle
en yüksek çekit
apogee
(Askeri) YÖRÜNGE TEPE NOKTASI: Bir füze uçuş yolu veya uydunun yörüngesinde, kontrol eden cisim veya cisimlerin çekim sahası merkezinden en uzakta bulundukları nokta
apogee
en uzak/yüksek nokta
apogee
{i} doruk
apogee
bir gök cisminin yörüngesinin yeryüzünden en uzak noktası
apogee
{i} (Gökbilim) yeröte
apogee
{i} yeröte
apogee
{i} apoje
highest point
apoje
pinnacle
{i} doruk
pinnacle
{i} doruk, tepe, zirve
the point
sadet
English - English
pinnacle
apogee
the highest point

    Turkish pronunciation

    dhi hayıst poynt

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈhīəst ˈpoint/ /ðiː ˈhaɪəst ˈpɔɪnt/
Favorites