English - Turkish
Definition of the goods or cargo carried on a train in English Turkish dictionary
- freight
- {i} nakliye
O asansör sadece nakliye içindir.
-That elevator is for freight only.
Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.
-This aircraft company deals with freight only.
- freight
- eşya
- freight
- {f} nakletmek
- freight
- (Ticaret) taşıma gideri
- freight
- (Ticaret) taşınan eşya
- freight
- (Ticaret) gönderme
- freight
- (Ticaret) yük kalan
- freight
- ücretle taşınan mal
- freight
- (Ticaret) taşınan yük
- freight
- taşıma
Bu kutuda taşıma ücreti ne kadar?
-How much is the freight on this box?
- freight
- (isim) taşıma, nakliye, yük, navlun, taşıma ücreti
- freight
- freight car yük vagonu
- freight
- yükle/taşı
- freight
- {i} ücretle taşınan mal; navlun
- freight
- freight train marşandiz
- freight
- {i} taşıma ücreti, nakliye; navlun
- freight
- (Mukavele) navlun, nakliye ücreti; yük; yüklemek; nakletmek
- freight
- nakliye,navlun
- freight
- {i} taşıma ücreti
Bu kutuda taşıma ücreti ne kadar?
-How much is the freight on this box?
- freight
- yük katarı
Related Terms
English - English
Definition of the goods or cargo carried on a train in English English dictionary
- freight
the goods or cargo carried on a train
Hyphenation
the goods or car·go car·ried on a trainTurkish pronunciation
dhi gûdz ır kärgō kärid ôn ı treynPronunciation
/ᴛʜē ˈgo͝odz ər ˈkärˌgō ˈkarēd ˈôn ə ˈtrān/ /ðiː ˈɡʊdz ɜr ˈkɑːrˌɡoʊ ˈkæriːd ˈɔːn ə ˈtreɪn/
Resimler
Favorites