English - Turkish
Definition of the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance in English Turkish dictionary
- door
- {i} kapı
Çocuk, kapının arkasına saklandı.
-The boy hid behind the door.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
-I wish you would shut the door when you go out.
- door
- {i} eşik
- door
- ev
- door
- bina
Üç çocuk binanın kapısını açtı.
-Three children opened the door of the building.
Binaya giren gizli bir kapı bulduk.
-We found a secret door into the building.
- door
- doorman kapıyı açıp kapamakla görevli kimse
- door
- doorknob kapı tokmağı
- door
- door plate isim yazılı ka
- door
- door paspas doornail eski zamanda kullanılan iri başlı kapı çivisi
- door
- door keeper kapıcı
- door
- {i} giriş
Tom girişte durakladı.
-Tom paused in the doorway.
Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
-Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
- door
- (Tekstil) koruyucu kapı, kapı
- door
- doorbell kapı zili
Related Terms
English - English
Definition of the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance in English English dictionary
- {n} door
the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance
Hyphenation
the gate of a house, an o·pen·ing for entrance, means of ad·mit·tancePronunciation
Resimler
History
Favorites