the force exerted on an object by gravity

listen to the pronunciation of the force exerted on an object by gravity
English - Turkish

Definition of the force exerted on an object by gravity in English Turkish dictionary

weight
{f} ağırlık yapmak
weight
ağırlık

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı. - Tom did weight training at a local gym.

weight
tartı

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir. - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.

weight
gerilme gücü
weight
{i} sıkıntı
weight
ağırlıklandırmak
weight
(Ticaret) çeki

Nesnelerin ağırlığının sebebi yer çekimidir. - Gravity causes objects to have weight.

O kilo vermede zorluk çekiyor. - He is having a hard time losing weight.

weight
ölçmek
weight
yük

Onun ağırlığı 50 kilograma yükseldi. - Her weight increased to 50 kilograms.

Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar. - If you load too much weight in this box, it's going to blow up.

weight
{f} ağırlıkla

Tuz ağırlıkla satılmaktadır. - Salt is sold by weight.

Bütün bu kitaplar bir gün ağırlıkları değerinde olacaklardır. - All these books will be worth their weight in gold someday.

weight
üzerine ağırlık koymak
weight
tesir
weight
(Tıp) Ağırlık, sıklet, tartı
weight
{i} ağırlık, sıklet
weight
{f} gramajını artırmak
weight
dirhem
weight
(Tekstil) ağırlık; ağırlaştırmak, dolgunluk vermek
English - English
weight
the force exerted on an object by gravity

    Hyphenation

    the force exerted on an ob·ject by gra·vi·ty

    Turkish pronunciation

    dhi fôrs îgzırtîd ôn ın ıbcekt bay grävıti

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfôrs əgˈzərtəd ˈôn ən əbˈʤekt ˈbī ˈgravətē/ /ðiː ˈfɔːrs ɪɡˈzɜrtɪd ˈɔːn ən əbˈʤɛkt ˈbaɪ ˈɡrævətiː/
Favorites