the finishing line on a racetrack

listen to the pronunciation of the finishing line on a racetrack
English - Turkish

Definition of the finishing line on a racetrack in English Turkish dictionary

wire
{i} kablo

O kabloyu nereden aldınız? - Where did you get that piece of wire?

O kabloya dokunursan, şok geçirirsin. - If you touch that wire, you'll get a shock.

wire
telgraf

Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek. - Wire me at once, in case there should be an accident.

Babana hemen bir telgraf gönder. - Send a wire to your father right now.

wire
elektrik hatlarını döşemek
wire
elektrik tesisatı döşemek
wire
mühür teli
wire
(Matbaacılık, Basımcılık) elek

Tom üç yüz dolara Mary'ye elektrik tesisatı çekti. - Tom wired Mary three hundred dollars.

Kablolar elektrik iletmek için kullanılır. - Wires are used to convey electricity.

wire
telgraf sistemi
wire
elektrik tesisatını kurmak
wire
{f} telle bağla
wire
{i} telgraf; telgraf sistemi; telgrafla gönderilen mesaj
wire
{i} (metal) tel: barbed wire dikenli tel. telephone wire telefon teli
wire
(Tıp) Vücudun içine tel veya benzeri maddeler sokarak yapılan tedavi
wire
at yarışı hedefi
wire
(fiil) telle çevirmek, telle bağlamak, tel takmak, kablo döşemek, elektrik tesisatını yapmak, telgraf çekmek, telgrafla göndermek, kapana kıstırmak, tuzakla yakalamak
wire
{i} tuzak
wire
{i} nüfuz
wire
(sıfat) telden yapılmış, tel
wire
{i} kontrol

Kuklalar teller tarafından kontrol edilir. - The puppets are controlled by wires.

wire
elektrik tesisatı ile donatmak
wire
{f} kapana kıstırmak
English - English
wire
the finishing line on a racetrack

    Hyphenation

    the finishing line on a race·track

    Turkish pronunciation

    dhi fînîşîng layn ôn ı reysträk

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfənəsʜəɴɢ ˈlīn ˈôn ə ˈrāsˌtrak/ /ðiː ˈfɪnɪʃɪŋ ˈlaɪn ˈɔːn ə ˈreɪsˌtræk/
Favorites