Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi.
- The road was blocked by fallen rocks.
Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.
- He was pinned down by a fallen tree.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- The garden was covered with fallen leaves.
to honor fallen soldiers.
a fallen building.
a fallen woman.
... insurance companies. And over time, if traditional Medicare has decayed or fallen apart, then ...
... teachers -- STEM education is an area where we've fallen ...