the bow of a nautical vessel

listen to the pronunciation of the bow of a nautical vessel
English - Turkish

Definition of the bow of a nautical vessel in English Turkish dictionary

head
{i} baş

O, baş ağrısından acı çekiyor. - He is suffering from a headache.

Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır. - Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.

head
{i} konu başlığı
head
menba
head
başlık

Tom genellikle sadece başlıkları okur. - Tom usually only reads the headlines.

Herkes bu sabahki haber başlıklarından memnundu. - Everyone was delighted by this morning's headlines.

head
başkanlığını yapmak
head
buhar basıncı
head
{f} başı çek
head
genel başkan
head
{f} (bir şeyin) başkanlığını yapmak/başkanı olmak: Who heads this outfit? Buranın başkanı kim?
head
{f} olgunlaşmak
head
{f} -in
head
{i} pınar başı
head
{s} baştaki
head
bir

Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi. - Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var. - They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.

head
{s} baş ile ilgili
head
{f} başında olmak
head
{i} şef, baş, başkan: the head of the math department matematik bölümü başkanı
head
{f} başı çekmek
head
{i} köpük
head
kafa,v.başı çek: n.baş
English - English
head
the bow of a nautical vessel

    Hyphenation

    the bow of a nau·ti·cal ves·sel

    Turkish pronunciation

    dhi bau ıv ı nôtıkıl vesıl

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈbou əv ə ˈnôtəkəl ˈvesəl/ /ðiː ˈbaʊ əv ə ˈnɔːtəkəl ˈvɛsəl/
Favorites