the beginning point of a race

listen to the pronunciation of the beginning point of a race
English - Turkish

Definition of the beginning point of a race in English Turkish dictionary

start
{i} başlama

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur. - Tea and coffee helps to start the day.

Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi. - Tom put the food on the table and told everyone to start eating.

start
(Bilgisayar) nesnesini başlat
start
çalışmak

Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin? - I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?

start
yolverme
start
çalışma

Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım. - I started working for this company last year.

O ciddi olarak çalışmaya başladı. - He started to study in earnest.

start
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak
start
sıçrama

Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - The children started bouncing up and down on the couch.

Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - Tom started bouncing up and down on the bed.

start
{i} başlangıç

Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor. - Tom wishes he could make a fresh start.

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

start
{f} başlamak

Onun planı pazartesi günü başlamaktı. - His plan was to start on Monday.

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır. - Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

start
{f} kaynaklanmak
start
{f} korkutup kaçırmak
start
{i} harekete geçme
start
kuş kuyruğu biçiminde parça
start
{i} avantaj

Tom beni daha avantajlı başlattı. - Tom gave me a head start.

start
{i} spor start, depar, çıkış
start
{i} yola çıkma: Let's get an early start. Erken yola çıkalım
start
başlamak; başlatmak: It started to rain. Yağmur yağmaya başladı. They've started fighting. Dövüşmeye başladılar. Prices start at fifteen
start
irkilme/başlangıç
start
{f} koyulmak
start
{f} kurmak

O her zaman bir aile kurmak istedi. - She always wanted to start a family.

Ben bir aile kurmak istiyorum. - I want to start a family.

English - English
start
the beginning point of a race

    Hyphenation

    the be·gin·ning point of a race

    Turkish pronunciation

    dhi bîgînîng poynt ıv ı reys

    Pronunciation

    /ᴛʜē bəˈgənəɴɢ ˈpoint əv ə ˈrās/ /ðiː bɪˈɡɪnɪŋ ˈpɔɪnt əv ə ˈreɪs/
Favorites