Tarlalarda çalışıyorlar.
 - They work in the fields.
Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
 - The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
 - The wounded soldiers were left in the field.
O benim çalışma alanım değil.
 - That is not my field of work.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
 - Tom's field of study is law.
Meralarda dolaşmayı severim.
 - I like to roam about the fields.
Ana çalışma alanınız nedir?
 - What's your major field of study?
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
 - Black people were compelled to work in cotton fields.
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
 - Computers have invaded every field.
O bizim beyzbol sahamızdır.
 - That is our baseball field.
Kate şimdi sahada çalışıyor.
 - Kate is running in the field now.