the amount of money a player has on the table

English - Turkish

Definition of the amount of money a player has on the table in English Turkish dictionary

Related Terms

stack

{i} yığın

Tom'un masasında bir yığın çizgi roman var. - There's a stack of comic books on Tom's desk.

Tom Mary'nin masasına bir yığın mektup koydu. - Tom put a stack of letters on Mary's desk.

stack

{f} istif etmek

stack

(Bilgisayar) yığınla

stack

{i} baca

stack

sap

stack

istif

Tom bütün sabahı yakacak odun istifleyerek geçirdi. - Tom spent all morning stacking firewood.

Tom yakacak odunu odunluğun içine istif etti. - Tom stacked the firewood inside the woodshed.

stack

demet

stack

bolluk

stack

{f} yüklemek

stack

muntazam yığın

stack

(isim) yığın, küme, istif, tınaz, kitap rafı, baca, egzoz, ortak anten, tüfek çatısı

stack

demet,v.yığ: n.yığın

stack

{i} tınaz

stack

saman veya ot kümesi

stack

{i} kitap rafı

stack

{i} tınaz, ekin yığını

stack

(fiil) yığmak, kümelemek, istif etmek, yüklemek, çatmak (tüfekleri), daireler çizerek uçmak

stack

have the cards stacked against one güç bir durumda olmak

stack

engeller karşısında

English - English

Definition of the amount of money a player has on the table in English English dictionary

stack

Hyphenation

the a·mount of mon·ey a play·er has on the ta·ble

Turkish pronunciation

dhi ımaunt ıv mʌni ı pleyır hız ôn dhi teybıl

Pronunciation

/ᴛʜē əˈmount əv ˈmənē ə ˈplāər həz ˈôn ᴛʜē ˈtābəl/ /ðiː əˈmaʊnt əv ˈmʌniː ə ˈpleɪɜr həz ˈɔːn ðiː ˈteɪbəl/