Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
 - Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off.
Bahçede bir tavşan koşuyor.
 - A rabbit is running in the garden.
Bir çiftlikte çalışmak zordur.
 - Running a farm is difficult.
Çalışmaya başlamak istiyorum.
 - I want to start running.
Yüzmede koşmaktan daha iyi değilim.
 - I'm not good at swimming any more than running.
O her sabah koşmaya gider.
 - She goes running every morning.
New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.
 - There is so much pollution in New York that joggers often wear masks when running.
Tom elektrik ve akarsu olmadan ormanda yaşıyor.
 - Tom lives in the woods without electricity and running water.