Definition of the activity of keeping something secret in English Turkish dictionary
- hiding
- {i} gizlenme
Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom.
-You can't keep hiding from me, Tom.
- concealment
- sır tutma
- concealment
- saklama
- concealment
- gizleme
- concealing
- gizle(mek)
- hiding
- saklayarak
- concealing
- gizle
Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
-Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.
-Tom isn't very good at concealing his feelings.
- concealment
- (Askeri) Gizleme, örtme
- concealment
- {i} saklanma
- concealment
- {i} gizlenme
- concealment
- gizli hal/gizleme
- concealment
- (Askeri) GİZLEME: Gözetleme veya gözleme karşı korunma. Ayrıca bakınız: "camouflage; cover; screen"
- hiding
- {i} saklama
Tom gizli saklama yerinden anahtarı aldı ve kapıyı açtı.
-Tom got the key from its secret hiding spot and opened the door.
Tom altın paralarını koyduğu yerin mükemmel saklama yeri olduğunu düşünüyordu. Fakat, yanılıyordu.
-Tom thought where he put his gold coins was the perfect hiding place. However, he was wrong.
- hiding
- {i} dayak
- hiding
- {i} saklanma
Yeni bir saklanma yeri bulmam gerekiyor.
-I need to find a new hiding place.
Tom ailesini terk etti ve saklanmaya gitti.
-Tom abandoned his family and went into hiding.
Related Terms
Definition of the activity of keeping something secret in English English dictionary
- concealment
- hiding
- concealing