English - Turkish
Definition of the act of vacating something; moving out of something in English Turkish dictionary
- vacation
- tatil
Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
-How much money was saved in preparation for the summer vacation?
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
-She is never online, even during her vacation.
- vacation
- tatil yap
Patron Jim'e bu bir tatil yapman için iyi bir zaman dedi.
-It's a good time for you to take a vacation, the boss said to Jim.
Tom şimdi bir tatil yapmayı göze alamaz.
-Tom can't afford to take a vacation now.
- vacation
- vacationisttatile çıkan kimse
- vacation
- (isim) tatil, izin, boşaltma, tahliye
- vacation
- (birdem) tatil
- vacation
- {f} tatil yapmak
Güzel uzun bir tatil yapmak istiyorum.
-I want to take a nice long vacation.
Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.
-I want to take a vacation on a tropical island.
- vacation
- {i} tahliye
- the act of
- eyleminin
- vacation
- {f} tatil geçirmek
- vacation
- vacation school yaz tatilinde öğrenim yapan okul
- vacation
- boşaltma/tatil
- vacation
- summer vacation yaz tatili
- vacation
- gezgin kimse
- vacation
- {i} tatil: summer vacation yaz tatili
- vacation
- vacationland tatil yeri
Related Terms
English - English
Definition of the act of vacating something; moving out of something in English English dictionary
- vacation
The Conservative Party’s vacation of the centre ground gave an opportunity to its opponents.
the act of vacating something; moving out of something
Hyphenation
the act of vacating something; mo·ving out of some·thingPronunciation
Resimler
History
Favorites