English - Turkish
Definition of the act of locking something up to protect it in English Turkish dictionary
- locking
- sürgüleme
- locking
- kenetleme
- locking
- {i} kilit
Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
-I remember locking the door.
Neden kapıyı kilitliyorsun?
-Why are you locking the door?
- locking
- {f} kilitle
Bütün kapıları kilitledim, yatmaya gittim.
-Locking all the doors, I went to bed.
Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
-I remember locking the door.
- lockup
- tutukevi
- lockup
- cezaevi
- locking
- kilitleyerek
- the act of
- eyleminin
- locking
- {i} kilitleme
Kilitleme mekanizması sıkıştı.
-The locking mechanism has jammed.
- locking
- (isim) kilitleme
- locking
- {f} kilitle: prep.kilitleyerek
- lockup
- i., k.dili. hapishane
- lockup
- gözetimevi
Related Terms
the act of locking something up to protect it
Hyphenation
the act of locking some·thing up to pro·tect itTurkish pronunciation
dhi äkt ıv läkîng sʌmthîng ʌp tı prıtekt îtPronunciation
/ᴛʜē ˈakt əv ˈläkəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈəp tə prəˈtekt ət/ /ðiː ˈækt əv ˈlɑːkɪŋ ˈsʌmθɪŋ ˈʌp tə prəˈtɛkt ɪt/
Resimler
Favorites