the act of folding

English - Turkish

Definition of the act of folding in English Turkish dictionary

Related Terms

fold

kıvrım

fold

sürü

fold

{f} katla

Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı. - Tom folded the paper before handing it to Mary.

Kolunu katlamış oturuyordu. - He was sitting with his arms folded.

fold

çukur

fold

ağıl

the act of

eyleminin

fold

{f} bükmek

fold

batmak

fold

{i} kilise

fold

cemaat/ağıl/kat/kıvrım

fold

{f} çırpmak

fold

fold bağla/katlan/katla

fold

{i} yuva

fold

{f} çökmek

fold

katı

fold

kere

fold

katlı

Kolları katlı orada oturdu. - He sat there with his arms folded.

Tom oturma odasında oturmuş, çamaşırları katlıyordu. - Tom was sitting in the living room folding laundry.

fold

{f} ağıla kapamak

fold

{f} kapanmak

fold

misil

fold

{i} sürü (koyun)

English - English

Definition of the act of folding in English English dictionary

fold

Turkish pronunciation

dhi äkt ıv fōldîng

Pronunciation

/ᴛʜē ˈakt əv ˈfōldəɴɢ/ /ðiː ˈækt əv ˈfoʊldɪŋ/