English - Turkish
Definition of the act of emitting; causing to flow forth in English Turkish dictionary
- emission
- {i} çıkarma
- emanation
- çıkan gaz
- emanation
- çıkma
- emanation
- yayılma
- emanation
- dışarı akma
- emission
- emisyon
Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.
-His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.
Küresel ısınmanın karbondioksit emisyonu ile doğrudan ilgili olduğu söyleniyor.
-It is said that global warming is directly related to carbon dioxide emissions.
- the act of
- eyleminin
- emanation
- yayılma/çıkma
- emanation
- {i} radyoaktif gaz
- emanation
- {i} ortaya çıkma
- emanation
- {i} çıkan şey
- emanation
- (Tıp) Emanasyon: Bir cisimden intişar eden koku veya buhar veya ışın, radiumun parçalanmasından meydana gelen radyoaktif soy gaz
- emanation
- {i} sızıntı
- emanation
- {i} fışkırma
- emanation
- (Sosyoloji, Toplumbilim) türüm
- emission
- {i} çıkarma; yayma
- emission
- {i} mal. emisyon
- emission
- (Tekstil) yayım, emisyon
Related Terms
the act of emitting; causing to flow forth
Hyphenation
the act of emitting; caus·ing to flow ForthPronunciation
Resimler
Favorites