the act of consuming food

English - Turkish

Definition of the act of consuming food in English Turkish dictionary

feeding

besleme

Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü? - Have you ever tried feeding your dog peanut butter?

Köpeğimi ne kadar beslemeliyim? - How much food should I be feeding my dog?

eating

{f} ye

eating

{i} yemek

Bir günde 1800 kalorilik yemek yeme yeterli midir? - Is eating 1,800 calories a day enough?

Tatlı bir şey yemek istiyorum. - I feel like eating something sweet.

feeding

{f} besle

Köpeğimi dondurma ile beslememde bir sorun olur mu? - Is there any problem with feeding my dog ice cream?

Köpeğini fıstık ezmesi ile beslemeyi hiç düşündün mü? - Have you ever tried feeding your dog peanut butter?

eating

yiyerek

Japon yemeği yiyerek büyüdüm. - I grew up eating Japanese food.

Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti. - Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.

feeding

(Elektrik, Elektronik) Değişik noktalardan (genellikle iyonosfer) gelen radyo dalgalarının fazlarının,herhangi bir noktada birbirini destekleyecek ya da zayıflatacak yönde bulunmaları sonucunda alınan sinyal kuvvetindeki artma ya da azalma

feeding