the ability to survive and grow

English - Turkish

Definition of the ability to survive and grow in English Turkish dictionary

Related Terms

vigor

{i} dinçlik

Şehir daha fazla dinçlik ile canlandı. - The city came back to life with more vigor.

vigor

(Tıp) canlılık

vigor

bkz.vigour

vigor

{i} kuvvet

vigor

{i} enerji

O, kırk yaşındayken enerjisini kaybetmiş olduğunu söyledi. - He said he had lost his vigor at forty.

Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik. - My grandmother is still vigorous at 82 years old.

vigor

{i} yaşama gücü

vigor

{i} güç

Kölenin gururunu vardır; o sadece en güçlü despota itaat etmeyi kabul eder. - The slave has his pride; he agrees to obey only the most vigorous despot.

Paul Marc'tan daha güçlü. - Paul is more vigorous than Marc.

vigor

{i} kuvvet, enerji, zindelik; dinçlik

English - English

Definition of the ability to survive and grow in English English dictionary

vigor

Related Terms

ability to survive

capacity to endure, viability

Hyphenation

the a·bi·li·ty to sur·vive and Grow

Turkish pronunciation

dhi ıbîlıti tı sırvayv ınd grō

Pronunciation

/ᴛʜē əˈbələtē tə sərˈvīv ənd ˈgrō/ /ðiː əˈbɪlətiː tə sɜrˈvaɪv ənd ˈɡroʊ/