the ability to consider things in such relative perspective

listen to the pronunciation of the ability to consider things in such relative perspective
English - Turkish

Definition of the ability to consider things in such relative perspective in English Turkish dictionary

perspective
perspektif

Neden senin perspektifin çok değişti? - Why has your perspective changed so much?

Perspektifini kaybediyorsun. - You're losing perspective.

perspective
bakış açısı

Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim. - I've decided to approach the problem from another perspective.

Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz. - We should consider the problem from a child's perspective.

perspective
{i} derinlemesine inceleme yeteneği
perspective
{i} görünüm
perspective
(Politika, Siyaset) öngörü
perspective
(Politika, Siyaset) görüş
perspective
açı

Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum. - I share his political perspective.

Bakış açısını kaybettin. - You've lost perspective.

perspective
görünge
perspective
perspektife dikkat ederek çizilmiş
perspective
{i} geniş bakış açısı
perspective
(Mukavele) perspektif; görüş açısı
perspective
perspektif manzara
perspective
(isim) perspektif, derinlik, derinlemesine inceleme yeteneği, görünüm, geniş bakış açısı
perspective
{i} uzaklık duygusu veren manzara resmi
perspective
perspektife göre resimlendirilmiş
perspective
perspektife uygun
perspective
perspective view mesafelere oranla görünüş
perspective
{i} (resimde) perspektif
perspective
derinlik verilmiş
English - English
perspective
the ability to consider things in such relative perspective

    Hyphenation

    the a·bi·li·ty to con·sid·er things in such rel·a·tive per·spec·tive

    Turkish pronunciation

    dhi ıbîlıti tı kınsîdır thîngz în sʌç relıtîv pırspektîv

    Pronunciation

    /ᴛʜē əˈbələtē tə kənˈsədər ˈᴛʜəɴɢz ən ˈsəʧ ˈrelətəv pərˈspektəv/ /ðiː əˈbɪlətiː tə kənˈsɪdɜr ˈθɪŋz ɪn ˈsʌʧ ˈrɛlətɪv pɜrˈspɛktɪv/
Favorites