the 'low' is the lowest price for the period (so far)

listen to the pronunciation of the 'low' is the lowest price for the period (so far)
English - Turkish

Definition of the 'low' is the lowest price for the period (so far) in English Turkish dictionary

low
alçak (ses)
low
(Muzik) kalın
low
aşağıya

Aşağıya eğil. Tavan çok alçak. - Bend down. The ceiling is very low.

low
süfli
low
hor
low
şahsiyetsiz
low
yıkmak
low
(Ticaret) en düşük değer
low
aşağıda

Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı. - The actual price was lower than I had thought.

low
bayağı
low
sıradan
low
zayıf

Yağmurun yağma ihtimali zayıf. - The chance of rain is low.

Bu, pil zayıf olduğu için çok iyi çalışmıyor. - It doesn't work so well because the battery is low.

low
düşük

Ben, bu elbiseyi düşük bir fiyata satın aldım. - I bought this dress at a low price.

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

low
yumuşak
low
alta
low
{i} böğürme
low
üz

Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu. - His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.

low
alçak gönüllü
low
(isim) böğürme
low
alçakgönüllülükle
English - English
low-
low
the 'low' is the lowest price for the period (so far)
Favorites