that whom other people know, renowned, famous

listen to the pronunciation of that whom other people know, renowned, famous
English - Turkish

Definition of that whom other people know, renowned, famous in English Turkish dictionary

known
bilinen

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

known
{s} tanınan

Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir. - A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır. - She is not only well known in India, but is also well known in China.

Tanınmak istemiyorum. - I don't want to be known.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir. - His name is known to everyone in this town.

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

known
tanınmış

Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri. - It's one of the best known books in Brazilian literature.

O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir. - A very well known wine is produced in that region.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
English - English
known
that whom other people know, renowned, famous
Favorites