English - Turkish
Definition of that which cools, or abates heat or excitement in English Turkish dictionary
- cooler
- soğutucu
Tom soğutucudan bir bira aldı ve onu açtı.
-Tom took a beer from the cooler and opened it.
- cooler
- daha serin
Güneş lekeleri birkaç bin derece daha serin olduğu için çevrelerinden daha koyu görünür.
-Sunspots appear darker than their surroundings because they are a few thousand degrees cooler.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
-After this storm it will be cooler.
- cooler
- serin
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
-After this storm it will be cooler.
Daha serin bir günde gitmeliydik.
-We should have gone on a cooler day.
- cooler
- {i} soğuk içecek
- cooler
- {i} kodes
- cooler
- kodes/soğutucu
- cooler
- {i} hapishane
- cooler
- buzlu içki
- cooler
- soğutma cihazı
Related Terms
English - English
Definition of that which cools, or abates heat or excitement in English English dictionary
- cooler
that which cools, or abates heat or excitement
Hyphenation
that which cools, or abates heat or ex·cite·mentPronunciation
Resimler
Favorites