that which carries or conveys anything; a channel; a conduit; an instrument

listen to the pronunciation of that which carries or conveys anything; a channel; a conduit; an instrument
English - Turkish

Definition of that which carries or conveys anything; a channel; a conduit; an instrument in English Turkish dictionary

conduct
{i} davranış

Oğlunun davranışından utanıyor. - He is ashamed of his son's conduct.

Ona davranışı için hesap soruldu. - She was asked to account for her conduct.

conduct
{f} rehberlik etmek
conduct
{f} geçirmek
conduct
gütmek
conduct
yürütme

Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler. - Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.

conduct
(Kanun) yargılamanın yürütülmesi
conduct
kılavuzluk etmek
conduct
ses iletmek
conduct
yönetme
conduct
idare etmek
conduct
taşımak
conduct
{f} yönet

Mary bir baton kullanarak orkestrayı yönetti. - Mary conducted the orchestra using a baton.

O işini çok iyi yönetir. - He conducts his business very well.

conduct
yönetmek
conduct
davranmak
conduct
{f} yürüt

Yürütecek bir soruşturmam var. - I have an investigation to conduct.

Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler. - Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.

conduct
{i} idare

Bu toplantıların tümü İngilizce olarak idare edilmektedir. - All of these meetings are conducted in English.

conduct
refakat etmek
conduct
idare/davranış
conduct
{i} yönetim, idare
conduct
önderlik etmek
English - English
conduct
that which carries or conveys anything; a channel; a conduit; an instrument

    Hyphenation

    that which carries or conveys anything; a channel; a conduit; an in·stru·ment

    Pronunciation

Favorites