that portion of the vibration of a balance during which the impulse is given

listen to the pronunciation of that portion of the vibration of a balance during which the impulse is given
English - Turkish

Definition of that portion of the vibration of a balance during which the impulse is given in English Turkish dictionary

lift
{i} kaldırma

Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum. - I forgot to lift the receiver before dialing the number.

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

lift
(Spor) taşıma
lift
(Coğrafya) üst katman
lift
kaldırma mesafesi
lift
{f} kaldır

Bir parmağını bile kaldırmazdı. - He wouldn't even lift a finger.

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

lift
araklamak
lift
yükseltme
lift
bitmek
lift
kaldırma kuvveti
lift
ortadan kaldırmak
lift
arabasına alma
lift
{f} (kulakları) dikmek
lift
(fiil) kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak
lift
{f} (sis/duman) dağılmak
lift
kaldrış
lift
{i} yardım

Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti. - Yoshio helped me lift the box up.

Bunu kaldırmama yardım eder misin? - Can you help me lift this?

lift
(Askeri) KALDIRIŞ: Havanın kaldırıcı hassasından veya aerodinamik basınçtan ileri gelen yükseltici kuvvet; bir uçakta, kanatlar üzerindeki basıncın azalması dolayısıyla meydana gelen yükselme temayülü
lift
(isim) kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma
lift
{f} kalkmak
English - English
lift
that portion of the vibration of a balance during which the impulse is given

    Hyphenation

    that por·tion of the vi·bra·tion of a Bal·ance dur·ing which the im·pulse I·s giv·en

    Turkish pronunciation

    dhıt pôrşın ıv dhi vaybreyşın ıv ı bälıns dyûrîng hwîç dhi împʌls îz gîvın

    Pronunciation

    /ᴛʜət ˈpôrsʜən əv ᴛʜē vīˈbrāsʜən əv ə ˈbaləns ˈdyo͝orəɴɢ ˈhwəʧ ᴛʜē əmˈpəls əz ˈgəvən/ /ðət ˈpɔːrʃən əv ðiː vaɪˈbreɪʃən əv ə ˈbæləns ˈdjʊrɪŋ ˈhwɪʧ ðiː ɪmˈpʌls ɪz ˈɡɪvən/
Favorites