English - Turkish
Definition of that is without, outward, more remote in English Turkish dictionary
- outer
- dış
Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı.
-Storms have abraded the outer layer of paint.
Dış uzayda yaşam var mı?
-Is there life in outer space?
- outer
- {s} dışarıdaki
- outer
- outer space yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşlukç outermosten dıştaki
- outer
- dış taraftaki
- outer
- dışsal
- outer
- hariçteki
- outer
- dıştaki
- outer
- harici
- outer
- çöldeki
- outer
- çöl
- outer
- hedef merkezi çevresindeki dairenin dış kısmı
Related Terms
English - English
Definition of that is without, outward, more remote in English English dictionary
- {a} outer
that is without, outward, more remote
Hyphenation
that I·s without, outward, more re·motePronunciation
Resimler
Favorites