English - Turkish
Definition of that can not be successfully withstood or opposed in English Turkish dictionary
- irresistible
- karşı konulmaz
O büyüleyici ve karşı konulmaz.
-He's charming and irresistible.
Leyla karşı konulmaz hale geldi.
-Layla became irresistible.
- irresistible
- {s} karşı konulamaz
Onu karşı konulamaz buluyorum.
-I find him irresistible.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
-I find them irresistible.
- irresistible
- (Tıp) irrezistibl
- irresistible
- can dayanmamak
- irresistible
- dayanılmaz
Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
-Tom found Mary irresistible.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
-Tom is charming and irresistible.
- irresistible
- çok kuvvetli
- irresistible
- çok güçlü
- irresistible
- {s} karşı konulmaz, dayanılmaz, çok çekici
Related Terms
English - English
Definition of that can not be successfully withstood or opposed in English English dictionary
- irresistible
that can not be successfully withstood or opposed
Hyphenation
that Can not be suc·cess·ful·ly with·stood or opposedTurkish pronunciation
dhıt kın nät bi sıksesfıli wîthstûd ır ıpōzdPronunciation
/ᴛʜət kən ˈnät bē səkˈsesfəlē wəᴛʜˈsto͝od ər əˈpōzd/ /ðət kən ˈnɑːt biː səkˈsɛsfəliː wɪθˈstʊd ɜr əˈpoʊzd/
Resimler
Favorites