Turkish - English
Definition of tezatlar in Turkish English dictionary
- contrasts
- third-person singular of contrast
- tezat
- {i} contrast
There is a great contrast between city life and country life.
-Şehir hayatı ve kırsal hayat arasında büyük bir tezat var.
It contrasts sharply with its surroundings.
-Çevresi ile keskin bir tezat oluşturuyor.
- tezat
- {i} contradiction
- tezat
- incompatibility
- tezat
- (Edebiyat) oxymoron
- tezat
- (Ticaret) variance
- tezat
- antithesis
- tezat
- log. opposition
- tezat
- interference
- tezat
- contrast; oppositeness
- tezat
- setoff
- tezat
- extreme
- tezat
- antilogy
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tezatlar in Turkish Turkish dictionary
- tezat
- (Osmanlı Dönemi) ters. Birbiriyle zıt
- tezat
- (Edebiyat) (edebiyat) Anlatımda birbirine karşıt iki sözü yan yana kullanma
- tezat
- Karşıtlık, karşıt olma, zıtlık, çelişki, kontrast, antagonizma
- Tezat
- (Osmanlı Dönemi) TEKABÜL
- Tezat
- antagonizma
- tezat
- Anlatımda birbirine karşıt iki sözü yan yana kullanma
- tezat
- Kontrast
- tezat
- Karşıt
- tezat
- Karşıtlık, karşıt olma, kontrast, antagonizma