Turkish - English
Definition of teslimler in Turkish English dictionary
- deliveries
- plural of delivery
- teslim
- submission
- teslim
- delivery; admission, acknowledgement; surrender, submission, yielding
- teslim
- admission
- teslim
- allowance
- teslim
- yielding
- teslim
- (Bilgisayar) bill to
- teslim
- (Kanun,Latin) traditio
- teslim
- (Ticaret) handing-over
- teslim
- concession
- teslim
- acknowledgement
- teslim
- surrender
The Mexicans surrendered.
-Meksikalılar teslim oldu.
Herold agreed to surrender.
-Herold teslim olmayı kabul etti.
- teslim
- delivery
Please let us know the prices and earliest delivery of your Steel Landscape Edgings #STL3456.
-Lütfen bize Çelik Peyzaj Kenar taşları # STL3456'ın fiyat ve en erken teslimini bildirin.
Do you charge for delivery?
-Teslimat için bir ücret alıyor musunuz?
- teslim
- capitulation
- teslim
- {i} ceding
- teslim
- committal
- Teslim
- rendition
- teslim
- surrender to
- teslim
- delivery to
- teslim
- delıvered
- teslim
- delivered to
- teslim
- deliverables
- teslim
- handed to
- teslim
- the delivery
- teslim
- delivering or handing over
- teslim
- handing over
- teslim
- submitting oneself to the will of God. T
- teslim
- submission, yielding, giving in, surrender, capitulation
- teslim
- consignment
- teslim
- giving up oneself
- teslim
- conceding, admitting, acknowledging, granting
- teslim
- confession
- teslim
- (Mukavele) handover
- teslim
- ex
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of teslimler in Turkish Turkish dictionary
- TESLİM
- (Hukuk) Verme,bırakma,birşeyin haklılığını kabül etme
- TESLİM
- (Osmanlı Dönemi) Diş diş etme. Merdiven haline getirme, ayak ayak düzme
- Teslim
- (Hukuk) TRADİTİO
- teslim
- Klasik Türk müziğinde, çalgı yapıtlarındaher haneden sonra çalınan nakarat bölümü
- teslim
- Gerçek olduğunu söyleme, doğrulama
- teslim
- Fasıl müziğinde peşrevin ve saz semaisinin her hanesi sonunda tekrarlanan parça
- teslim
- Teslim ol veya teslim oluyorum sözünün kısaltılmışı
- teslim
- (Osmanlı Dönemi) kendini Allah'ın takdirine terketme, emri altına girme
- teslim
- Bir şeyi sahibine verme
- teslim
- Bırakma, devretme, terk etme
- teslim
- Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme