Turkish - English
Definition of terti̇bât in Turkish English dictionary
- tertibat
- arrangement, setup; the manner in which something is organized or arranged
- tertibat
- mechanism; apparatus; system: ateşleme tertibatı firing mechanism (of a gun). ısıtma tertibatı heating system
- tertibat
- (Askeriye) disposition (of troops, artillery, etc.)
- tertibat
- precautionary measures
- tertibat
- fixings
- tertibat
- arrangements, dispositions; apparatus, gear, appliances
- tertibat almak
- to take precautionary measures
- hidrolik tertibat
- hydraulic unit
- mekanik tertibat
- link
- tertibat
- assembly
- tertibat
- arrangements
- tertibat
- clutch
- tertibat
- appliances
- tertibat
- (İnşaat) fittings
- tertibat
- unit
- tertibat
- install
- tertibat
- device
- tertibat
- dispositions
- tertibat
- setup
- tertibat
- gear
- tertibat
- contrivance
- tertibat
- fitting
- tertibat
- hickey
- tertibat
- engine
- tertibat
- contraption
- yük tertibat yönergesi; koşullu iki fazlı
- (Askeri) cargo disposition instructions; conditioned diphase
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of terti̇bât in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Tertipler;düzen,düzenleme;karşılayıcı hazırlık
- (Osmanlı Dönemi) (Tertib. C.) Düzen, düzenleme
- (Osmanlı Dönemi) Karşılayıcı hazırlıklar
- tertibat
- Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar
- tertibat
- Bir işin güçlüklerini karşılamak için yapılan ön hazırlıklar: "Şimdi yol tertibatını konuşamaz mıyız? diye sordu."- H. E. Adıvar
- tertibat
- Düzen, düzenleniş