Turkish - Turkish
Definition of teri̇' in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Garip kişi
- alın teri
- Emek: "Alın teri ile ekmek yemek, bununla övünmek ona masal gelir."- M. Ş. Esendal
- SA'TERÎ
- (Osmanlı Dönemi) şen ve keyifli kimse
- SA'TERÎ
- (Osmanlı Dönemi) Soytarı
- SA'TERÎ
- (Osmanlı Dönemi) Kekik otu ile alâkalı
- alın teri
- Emek
- ayak teri
- Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı
- ayak teri
- Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası
- ecel teri
- "Çok korkmak, çok sıkılmak veya bunalım geçirmek, ölüm duygusuna kapılmak" anlamında ecel teri (veya terleri) dökmek deyiminde geçer
Related Terms
Turkish - English
Definition of teri̇' in Turkish English dictionary
- ecel teri dökmek
- in mortal fear
- ecel teri dökmek
- be in mortal fear
- alın teri
- Sweat of somebody's brow
Men should earn bread by the sweat of their brow.
- ecel teri
- of sweat
- alın teri
- effort, work
- alın teri
- great effort
- alın teri dökmek
- work like a black
- alın teri dökmek
- (deyim) turn an honest penny
- alın teri dökmek
- to work hard, struggle, do one's utmost
- alın teri dökmek
- to graft (away), to work like a black
- alın teri ile kazanmak
- (para) to turn an honest penny
- ecel teri dökmek
- to fear for one's life
- yün teri
- suint