Turkish - English
Definition of tere in Turkish English dictionary
- pepperwort
- pepperweed
- dittander
- (Botanik, Bitkibilim) dill
- (Gıda) water cress
- (Gıda) watercress
- cress
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) [syn.: tere, acı tere otu] peppergrass
- pepper grass
- tower mustard
- winter cress
- peppergrass
- ter
- sweat
If you're not sweating when you do cardio, then you're not doing it hard enough.
-Eğer kardio yaptığında terlemiyorsan, öyleyse onu yeterince sıkı yapmıyorsun.
John had put his sweater on inside out.
-John kazağını ters giymişti.
- Tereciye tere satılmaz
- (Atasözü) - Don't teach your grandmother to suck eggs.- You can't teach an old dog new tricks
- tere otu
- watercress herb
- tere batmak
- covered with perspiration
- tere batmak
- be covered with perspiration
- tere batmak
- to be covered with perspiration
- tere batmak
- to be covered with sweat
- tere karşı dayanıklı
- (Tekstil) fast to perspiration
- tere karşı dayanıklı
- fast perspiration
- tere karşı dayanıklılık
- (Tekstil) fastness to perspiration
- tere karşı dayanıklılık
- fastness perspiration
- tere yatmak
- to make oneself sweat (by drinking something hot and then wrapping oneself in a blanket or similar covering)
- tereciye tere satan kimse
- back seat driver
- tereciye tere satmak
- to try to teach one's grandmother to suck eggs
- tereciye tere satmak
- to teach one's grandmother to suck eggs
- tereciye tere satmak
- carry coal to newcastle
- Ter
- (Tıp) sudor
- ter
- exude
- ter
- (Tıp) ter
- ter
- excreta
- Ter
- exudation
- ter
- perspiration
Her brow was beaded with perspiration.
-Kaşı terden dolayı boncuk boncuk olmuştu.
We were all drenched with perspiration.
-Hepimiz terden sırılsıklam olduk.
- ter
- diaphoresis
- tere tohumu
- watercress seed
- acı tere
- cardamine
- ter
- sweat, perspiration
- ter
- sweat, condensation, moisture (gathered in drops on the surface of an object)
- ter
- sudoriferous
- ter
- sudation
- ter
- perspiratory
- ter
- transpiration
- ter
- (at) lather
- yalan tere yemin etmekten suçlu
- perjured
Related Terms
English - English
Definition of tere in English English dictionary
- ter
- A combining form from L
- ter
- See Tri-, 2
- ter
- ter signifying three times, thrice
- ter
- Triple Ejector Rack
- ter
- Tertiary Entrance Rank
- ter
- tax-equivalent regime
- ter
- similar to "bis" Means new, improved and revised
- ter
- ITU terminology indicating a second enhancement to an existing communications recommendation (that is, the third iteration of a recommendation) Derived from the French and Latin word for "third" (or for the third time) For example, "V 27 ter" is the second enhancement to V 27 (or a subsequent enhancement to V 27 bis)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tere in Turkish Turkish dictionary
- Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki
- Baharlı bir bitki
- Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium)
- Lepidium olarak tanımlanan, turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bitki
- gedime
- TERE'
- (Osmanlı Dönemi) Dolu nesne
- TERE'
- (Osmanlı Dönemi) Kötülüğe ve şerre koşan kimse
- TER
- (Osmanlı Dönemi) Taze
- TER
- (Osmanlı Dönemi) f. Rutubetli, ıslak, yaş
- Ter
- (Osmanlı Dönemi) NITAF
- Ter
- arak
- Ter
- (Osmanlı Dönemi) NESİG
- Ter
- (Osmanlı Dönemi) REŞİH
- Tere otu
- (Osmanlı Dönemi) EBU CEMİL
- ter
- Eski Türkler'de yevmiyeye verilen ad
- ter
- Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı: "O kadar sırsıklam ter içinde idi ki, cesaret edemedi."- Y. K. Karaosmanoğlu
- ter
- Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı
Related Terms
tere
Hyphenation
te·rePronunciation
Resimler
History
Favorites