He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Every Saturday we clean the whole house.
- Her cumartesi bütün evi temizleriz.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
We are breathing pure air.
- Biz temiz hava soluyoruz.
Have you ever breathed pure air?
- Hiç temiz hava soludun mu?
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
I want you to have this room clean and tidy.
- Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Tom resumed clearing the table.
- Tom masayı temizlemeye devam etti.
Everything should be done neatly.
- Her şey temizce yapılmalı.
Tom is neatly dressed.
- Tom temiz giyinendir.
After cleaning the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Tom said that he had been cleaning the house all day.
- Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
I don't wanna clean up dog shit.
- Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Tom forgot to flush the toilet.
- Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
In the morning, we clear the futon.
- Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.
Light is as necessary as fresh air is for health.
- Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
I just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.
She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi.