telakki

listen to the pronunciation of telakki
Turkish - English
consideration; viewpoint
viewpoint, view, way of looking at (a matter)
consideration, evaluation
consideration
conception
concept
telakki etmek
to regard, view (someone, something) as ...: Onu deli telakki etti. He regarded him as crazy
telakki etmek
to consider, to regard as
Turkish - Turkish
Anlayış, görüş
Anlayış, anlama yeteneği
Kabul etme, sayma
Anlayış, görüş: "O zamanki telakkiye göre, sigara sporcuların uzak durması gereken yasakların başında gelirdi."- H. Taner
TELAKKİ
(Osmanlı Dönemi) Karşılamak. Almak. Kabul etmek
TELAKKİ
(Hukuk) Sayma, düşünme, anlayış
TELAKKİ
(Osmanlı Dönemi) Şahsi anlayış ve gör
telâkkî
(Osmanlı Dönemi) anlama, anlayış, kabul etme
telakki etmek
Saymak, öyle kabul etmek, öyle anlamak
telakki
Favorites