Turkish - English
Definition of tekdüze in Turkish English dictionary
- uniform
- monotone
- monotonous
I'm tired of the monotonous life.
-Ben tekdüze yaşamdan bıktım.
- drab
- monotonous, humdrum, flat, dull, drab monoton, yeknesak
- humdrum
- singsong
- soul destroying
- flat
- colorless
- monotonic
- dull
- workaday
- toneless
- run-of-the-mill
- monotony
- tekdüze bir tonda konuşmak
- singsong
- tekdüze iş
- treadmill
- tekdüze ritim
- singsong
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tekdüze in Turkish Turkish dictionary
- Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, muttarit, yeknesak, monoton: "Geçmişe ait kişiler, olaylar bu tekdüze yaşam içinde renkli bir rüya hüviyeti alabilirler."- H. Taner
- Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, muttarit, yeknesak, monoton
- Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek
- monoton
tekdüze
Hyphenation
tek·dü·zePronunciation
Resimler
Favorites