Turkish - English
Definition of tefti̇ş in Turkish English dictionary
- teftiş
- supervision
- teftiş
- inspection
- teftiş etmek
- inspect
- teftiş
- (Hukuk) (bir iş yeri, kurum yada insan topluluğu için kullanılır) inspection
- teftiş
- visitorial
- teftiş
- review
- teftiş
- revisal
- teftiş
- visitation
- teftiş
- (Hukuk) inspection, supervision, surveillance
- teftiş
- investigation
- teftiş
- inspection, control, check
- teftiş
- examination
- teftiş
- inspectorship
- teftiş
- visitatorial
- teftiş kurulu, denetleme kurulu
- audit committee, audit committee
- teftiş düzenlemeleri ve kurumları
- (Hukuk) inspection arrangements and establishments
- teftiş etmek
- review
- teftiş etmek
- to inspect
- teftiş etmek
- visit
- teftiş etmek
- a) to inspect b) to review
- teftiş görevi
- (Hukuk) task of inspection
- teftiş ile ilgili
- visitatorial
- teftiş için toplanmak
- parade
- teftiş yetkisi
- visitatorial power
- teftiş/denetim görevi
- (Hukuk) task of inspection
- teftiş
- study
- teftiş
- control
- teftiş
- investigate
- teftiş
- (Ticaret) audit
- teftiş
- survey
- teftiş
- visit
- Bankacılık ve Teftiş Kurulu
- (Hukuk) Banking and Supervision Board
- Sigorta Teftiş Kurulu
- (Hukuk) Insurance Supervisory Board
- askeri komuta teftiş ve denetleme programı
- (Askeri) military command inspection program
- kısmi teftiş
- (Ticaret) limited audit
- maliye teftiş kurulu
- board of finance inspectors
- muayene ve teftiş etmek
- (Askeri) vet
- teftiş
- inspect
- umumi teftiş
- (Ticaret) general audit
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tefti̇ş in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Ayırmak
- (Osmanlı Dönemi) Sormak
- (Osmanlı Dönemi) Kontrol etmek. İşlerin alâkalı vazifeliler tarafından ele alınıp iyi ve tamam yapılmasına çalışmak
- teftiş
- Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetleme, denetim, bakı: "Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var."- M. Ş. Esendal
- teftiş
- Denetleme, denetim
- teftiş
- (Osmanlı Dönemi) kontrol etme
- teftiş
- Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetleme, denetim, bakı
- teftiş etmek
- Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini araştırmak, denetlemek
- teftiş heyeti
- Teftiş kurulu, denetleme kurulu
- teftiş kurulu
- Denetleme kurulu, teftiş heyeti
- teftiş raporu
- Herhangi bir konuda teftiş kurulunun hazırlamış olduğu rapor
- Teftiş
- bakı