Bizim sorunlarımız yok. Yalnızca görevlerimiz var.
- We don't have problems. We only have tasks.
Büyük, zaman alan görevleri parçalara ayırıyorum.
- I break large, time-consuming tasks into chunks.
Askerî uçakların sadece yarısı savaşa katılabilir. Kalanlar ise başka görevler için kullanılır.
- Only half of all military planes can fight. The rest are used for other tasks.
Bizim sorunlarımız yok. Yalnızca görevlerimiz var.
- We don't have problems. We only have tasks.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
- The trainee could hardly bear the burden of the task.
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
- Your robot will prepare meals, clean, wash dishes, and perform other household tasks.
Görevde onunla işbirliği yaptım.
- I cooperated with him in the task.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
... fulfilling, but it will come with a set of tasks, some of it will be about thinking, ...
... be even better. We made it so you can scroll through to see all of your most recent tasks. ...