tarlan

listen to the pronunciation of tarlan
Turkish - English

Definition of tarlan in Turkish English dictionary

tarla
field

Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree. - Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.

The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt. - Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.

tarla
farm

The farmer scattered the wheat seeds in the field. - Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı.

The farmer is scattering seeds over the field. - Çiftçi tarlaya tohumları serpiyor.

tarla
garden bed
tarla
territory
Tarla
field crop
tarla
(ekili) plantation
tarla
infield
tarla
field, arable field; garden bed
tarla
arable field
Turkish - Turkish
iri pençeli doğan
Bir cins doğan
Tarla
seki
Tarla
napızar
Tarla
kır
Tarla
(Osmanlı Dönemi) KİŞT
Tarla
hora
tarla
Deniz hayvanlarının çoklukla bulunduğu yer
tarla
Tarıma elverişli olan toprak parçası
tarla
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
tarla
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
tarla
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası: "Kulübelerinize ve tarlalarınıza ne kadar üzülseniz yeridir."- R. E. Ünaydın
tarlan
Favorites