Turkish - English
Definition of taşlamak in Turkish English dictionary
- lapidate
- to stone, throw stones at
- to stone (someone) to death
- stone
- rectify
- satirize
- to remove the stones from (a food)
- to stone; to grind; to satirize
- grind
- to satirize; to lampoon
- to get in a dig at, make a critical allusion about (someone)
- to hone, enlarge or smooth (something) with a hone
- pelt
- lash
- taşlama
- satire
The play is a satire on the political world.
-Oyun, siyasi dünya üzerine bir taşlamadır.
- taşlama
- stoning
- taşlama
- (Tekstil) abrasion
- taşlama
- (Otomotiv) grind
- taşlama
- ridicule
- taşlama
- grinding
- taşlama
- honing
- taşlama
- when grinding
- taşla
- lapidate
- taşla
- lapidify
- taşla
- {f} pelt
Do not pelt your dog with stones, so the neighbors will not imitate you.
-Köpeğinize taşlar atmayın, bu yüzden komşular sizi taklit etmeyeceklerdir.
- taşlama
- lampoon
- karga taşlamak
- slang to pester a girl with improper advances
- orman taşlamak
- to try to learn another's thoughts in a roundabout way
- taşlama
- getting in a dig at, making a critical allusion about (someone)
- taşlama
- epigram
- taşlama
- honing, enlarging or smoothing (something) with a hone
- taşlama
- paving (an area) with stones
- taşlama
- satire; lampoon
- taşlama
- removing the stones from (a food)
- taşlama
- stoning; grinding; satire, lampoon
- taşlama
- squib
- taşlama
- burlesque
- yeniden taşlamak
- to regrind
- yeniden taşlamak
- regrind
- şeytan taşlamak
- to stone the Devil (done at Mecca by pilgrims as a part of the hajj)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of taşlamak in Turkish Turkish dictionary
- Bir şeyin içindeki taşları ayıklamak
- Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemek
- Metal bir parçayı zımpara ile törpüleyerek yuvasına alıştırmak
- Taş atmak, taşa tutmak
- Taş döşemek
- taşlama
- Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, tariz
- taşlama
- Hakaret
- taşlama
- Alaylı halk şiiri
- taşlama
- Hakaret: "Paris'teki kahvelerden birine gidecek olan bir Türk orada alaylı taşlamalar, kaba davranışlarla karşılanır."- S. Birsel
- taşlama
- Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama
- taşlama
- Yergi
- taşlama
- Taşlamak işi
Related Terms
taşlamak
Hyphenation
taş·la·makPronunciation
Resimler
History
Favorites