Turkish - English
Definition of tırpana in Turkish English dictionary
- skate rina
- ray
- (Tabiat Doğa) (balık, Fam: vatozlar) [syn.: tırpana, rina, vatoz, folya] common skate, thornback
- gray skate
- skate
- (Denizbilim) blue skate
- tırpana balığı
- skate
- tırpan
- scythe
Mary's grandfather used to harvest by scythe.
-Mary'nin büyükbabası tırpanla hasat kaldırırdı.
Would you use a scythe instead of a lawnmower?
-Bir çim biçme makinesi yerine bir tırpan kullanır mısın?
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tırpana in Turkish Turkish dictionary
- Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)
- rina
- Tırpan
- çalgı orağı
- Tırpan
- çalkı
- Tırpan
- kerenti
- Tırpan
- kasa
- tırpan
- Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb. biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak
- tırpan
- Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb. biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak: "Ot orağından dönen birkaç köylü, omuzlarında uzun tırpanlarıyla geçiyorlardı."- M. Ş. Esendal
- tırpan
- Karşı güreşçinin ayak bileklerine ayaktayken hızla ayak vurma ve onu yere devirme