Turkish - English
Definition of tık in Turkish English dictionary
- click
Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.
-Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı.
Tom clicked to another page.
-Tom başka bir sayfaya tıkladı.
- cram
The boy crammed all his clothes into the bag.
-Çocuk bütün elbiselerini çantaya tıktı.
Tom crammed everything into his suitcase.
-Tom her şeyi valizine tıktı.
- tick
- crammed
The boy crammed all his clothes into the bag.
-Çocuk bütün elbiselerini çantaya tıktı.
Tom crammed everything into his suitcase.
-Tom her şeyi valizine tıktı.
- tık açılan
- drop-down
- tık açılır
- drop-down
- tık sesi
- click
- tık sesi çıkarmak
- click
- tık para
- prompt
- tık para vermek
- plank out
- tık para vermek
- plank down
- tık sayısı
- tick count
- tık tık
- ticking
- tık tık
- rat tat tat
- tık tık
- rat tat
- tık tık etmek
- tick
- tık tık vurmak
- to tap on/at
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tık in Turkish Turkish dictionary
- İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses
- tık tık
- Tık sesi çıkararak
- MU'TIK
- (Osmanlı Dönemi) Köle azad eden. Esir veya köleyi serbest bırakan
Related Terms
tık
Pronunciation
Etymology
() from "Narcotic"? this needs to be verified.Resimler
History
Favorites